Pusula

 

Bayram Akcan  

SÖZÜN BİTTİĞİ YERE DOĞRU


Şu anda Kerkük’te çok hassas ve bir o kadar da önemli gelişmeler oluyor. Kıbrıs’ta daha önce sergilenen tezgâh sahnelenmek için gün sayıyor. Ermeni meselesi yine hortlatılmış durumda. Bizim ayda bilmem kaç bin dolar alan yazarlarımız yine efendilerinin izinde, İktidarımız ise hâlâ iktidarsızlık çekmekte. Arada bir öksürüp, tıslamakta, hıncını vatandaştan çıkarmaktadır.

Ama birileri var onlar boş durmuyor. Kerkük’te ABD’yi arkasına alan peşmerge Barzani, ağzından tükürükler saçarak küstahça konuşmaya devam ediyor. Peşmergelerin, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği günlerde nüfus daireleri basarak evrakları talan etmesi ise hâlâ hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. ABD’den Kerkük için yazılı garanti aldık diyen Barzani, diğer bölgelerin (Türkiye’nin güneydoğusu) Kürdistan’ın kucağına dönünceye kadar mücadele edeceklerini de söylemekten çekinmemektedir. Sadece söylemiyor, istediği gibi at da koşturuyor. Atı alan Üsküdar’ı geçmeye başlamış bizimkilerde hâlâ lâf üretiyor. Yok sonucuna katlanırsınız, yok kötü olur falan filan. Dostlar alış verişte görsün. Unutma sayın Erdoğan sen Tanzanya’nın değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başbakanısın. O topraklar bizim özbeöz yurdumuzdur. Hem de Osmanlı padişahlarının tapulu arazileridir. Ta kaç bin kilometre öteden gelen ABD, İngiliz Irak’ta hak iddia ederken, Türkiye öz yurduna sahip çıkmaktan aciz olmamalı. Hani Atatürkçüler, nerde misak-ı millî sınırları?
Hani ABD’ PKK’yı vuracaktı? Hani Kerkük’ün etnik yapısının değişmesini önleyecekti. Unutmayınız ki geleceğini başka milletlerin insafına terk edenler, ölümü peşinen göze almış demektir. Başbakanlık iki temel atıp, televizyon karşısına geçmekle olmuyor. Hani meşhur kırmızı çizgiler ne oldu? Orgeneral İlker Başbuğ, Kerkük’teki oynanan oyunları kastederek “Kanlı olur” çıkışı bizi biraz olsun rahatlattı. Yok mu bu ülkede başka vatan evlâdı?
İŞTE İKİ BÜYÜK YAZAR (!)
İsmet Berkan ismindeki Radikal gazetesi yazarı Türk’e ve Müslüman’a yapılan katliam ve soy kırımları görmezden gelerek Hitler’in Auschwitz’deki Yahudi soykırımını hatırlatmaktadır. Berkan, Bosna’yı, Çeçenistan’ı, Kıbrıs’ı, Karabağ’ı, Doğu Türkistan’ı, Batı Trakya’yı, Kerkük’ü unutuyor ve nasıl oluyorsa Yahudi soy kırımını hatırlayıveriyor. Türk’ün veya Müslümanınki can değil mi? Yoksa o da Churchill gibi mi düşünmektedir? 1915 yılında Çanakkale muharebeleri sırasında İngiliz Deniz Bakanı olan Churchill Avam kamarasında İngiliz milletvekillerine: “Savaş hukukuna göre zehirli gaz kullanmak yasaktır ama insanlara karşı kullanmak yasaktır. Türkler Müslümandırlar; dolayısıyla insan sayılmazlar. Zehirli gaz kullanabiliriz” demişti. Berkan’a, Cezayir’de Fransızlar’ın 1.5 milyon Müslüman’ı kestiğini de hatırlatmak gerek. Bu ne Yahudi aşkıdır böyle İsmet Berkan! Bir hakikati de gözden kaçırmayalım: Türkiye’de büyük yazar olmanız demek, Türk’e ve Müslüman’a kininizi her fırsatta kusmanız demektir. Müslüman’a gerici, Türk’e barbar dediniz mi arkası zaten gelir.
İsrail Başbakanı Ariel Şaron, Auschwitz katliamı ile ilgili olarak şu çarpıcı ve İsrail dostlarına tokat gibi sözleri söylemektedir: “İsrail bundan ders çıkarmış, kurulduğundan bu yana kendini ve sakinlerini savunmuştur. Sadece kendimize güvenebileceğimizi biliyoruz” Şaron dün Yahudilere yapılanları bugün başta Filistinliler olmak üzere bütün Müslümanlara, insanlara yapmaktadır. İsmet Berkan neden bunu yazmamaktadır. Öldürülen masum Filistinli çocuklardan bahsetmemektedir? Müslüman oldukları için mi yoksa?
Malum medyamız tarafından yere göğe sığdırılamayan romancı Orhan Pamuk, İsviçre'de yayımlanan Tagesanzeiger gazetesindeki röportajında Türk’e kin kusmuş. Bu soyu sopu ne idüğü belli olmayan, meşhur intihalci romancı Pamuk şöyle saçmalamış: “30 bin Kürd’ü ve 1 milyon Ermeni’yi öldürdük. Türkiye’de hiç kimse bunu dile getirmeye cesaret edemiyor. Ben edemiyor.” Maalesef Türkiye’de vatan hainliği yapmak cesaret, çırılçıplak soyunmak cüretkarlık, vatanı sevmek ise faşizmdir!... Tarihle alakası olmayan bu gibi zevatlar neye dayanarak konuşabilmektedirler. Pamuk, “Best seller" bir romancı yani "Çok satar"... Çok iyi satar ve her zaman satar... Türkiye’nin neden büyümediğinden ziyade, İsmet Berkan ve Orhan Pamuk gibi yazarlar varken nasıl hâlâ ayakta kaldığını araştırmak gerek.
* * *
Nicedir bir Ermeni Soykırımı iddiası ortalıkta dolanmaktadır. Ermeniler, bütün dünyayı arkasına alarak sözde soy kırımı kabul ettirmeye çalışmaktadır. Zaten Batı böyle bahaneler aramaktadır. Bu iş bu kadar uzatılmamalı. Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, bizim belgelerimiz var ve bu belgeler herkese açıktır. Ama Ermeniler kendi belgelerini neden tarihçilere açmıyorlar diyerek dikkatimizi bu noktaya çekmektedir. Türk Hükümeti artık atağa geçmeli ve Ermeni soy kırım iddialarını bitirtmeli. Türk ve Ermeni tarihçiler ile konuyla alakalı diğer tarihçileri bir araya getirerek, belgeli bir şekilde tartışılmalı ve son nokta konmalı. Hatta bu hesaplaşma toplantısına konuyla ilgili ne kadar örgüt ve kişi varsa çağrılmalıdır. Bizim tarihimiz ortadadır. Tarihimizin hiçbir devresinde katliam olmamıştır. Ermenilerin, gerek Ruslarla birlikte, gerekse Fransızlar’ın desteğiyle nasıl soy kırım yapmaya giriştiklerini Türkiye, ABD ve Fransız arşivlerinde görebilirsiniz. Neden Ermeniler Türk tarihçilerle konuyu tartışmaktan kaçıyor. Bu yavuz hırsızlarla hesaplaşmak gerek. Başka bir yolu yok. Artık sözün bittiği yerlere gelmiş bulunuyoruz.


www.ufukotesi.com - 02 / 2005  

bayramakcan@mynet.com

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.