Mübalağa değil. Geçen yıla kadar pek kimsenin tanımadığı bilmediği okumadığı bir yazardı Safiye Erol. Meraklısı bile ancak ünlü romanı "Ciğerdelen"le yazarı hatırlıyordu. Geçen yıldan beri Safiye Erol, en çok okunan ve hakkında yazı yazılan yazarlardan biri, belki de birincisi. Geç de olsa hatırlanan ve yeniden keşfedilen bir yazar şimdi. Gazetelerde ve dergilerde yüzlerce yazı çıktı. Radyo ve televizyon programlarında anıldı yazar. Muhtelif yayın organlarında Safiye Erol'un yeniden doğduğu vurgulandı, "Safiye Erol rüzgârı" estiği belirtildi. Kimi gazeteler Safiye Erol'a vefasızlığın sona erdiğini yazarken, kimisi de saklı hazinenin günışığına çıktığına işaret etti. Safiye Erol, doğumunun 100'ncü yılında adeta yeniden doğdu, Türk aydınlarının zihninde yeniden dirildi. Bütün bunlar doğru. Gerçekten de bir yıldan beri hakkında İstanbul ve Ankara'da dört büyük toplantının yapıldığı, yüzlerce yazının yayınlandığı, üniversitelerde tez konusu olan Safiye Erol bütün bunları ziyadesiyle hak ediyor. Çünkü o herşeyden önce batıyı da yakından tanıdığı halde toprağına sevdâlı, milletine âşık, köküne bağlı, kültür ve medeniyetine sâhip bir Türk aydınıydı.
Safiye Erol'un bir anda gündeme gelmesinde tabii ki Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı'nın bütün kitaplarını yayınlamasının büyük rolü var. Bu arada bugüne kadar romancıyı yazılarıyla zaman zaman hatırlatan Selim İleri'ye edebiyat dünyası şükran borçlu. Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Kubbealtı Neşriyâtı bu yıl Safiye Erol'un 1974'ten beri bulunmayan "Ciğerdelen"le birlikte "Ülker Fırtınası", "Kadıköyü'nün Romanı"ve "Dineyri Papazı" romanları ile sevgili Peygamberimizi anlatan "Çölde Biten Rahmet Ağacı"nı yayınlandı. Son olarak yazarın hayatı boyunca kaleme aldığı, çeşitli dergi ve gazetelerde dağınık kalmış olan orijinal tespitler ve teklifler ihtivâ eden makaleleri bir araya getirildi. Ayrıca Erol'un hikâyeleri de toplu olarak bir kitapta okuyucuyla buluşacak.

Safiye Erol'un 1 Ekim 1964 tarihinde vefatından sonra hakkında çıkan yazıların sayısında artış gözleniyor.
Bugünlerde ciddi gazeteciler ve araştırmacılar harıl harıl Safiye Erol'u okuyor, anlamaya çalışıyor ve eserleri üzerinde araştırmalar yapıyor. Medyamızın giderek artan ilgisi sevindirici. Doğumunun 100'ncü yılında Safiye Erol âdeta yeniden doğuyor.